22 Mart 2017
Lüleburgaz, Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü olan 21 Mart’ta ve her zaman uluslararası arenada Türkiye’yi temsil etmeye devam ediyor. Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü, Şehit Rüstem Resul Perçin Özel Eğitim Uygulama Merkezi, İş Eğitim Uygulama Merkezi ve Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi’nde kutlandı. Programa Lüleburgaz Kaymakamı Mustafa Kaya, Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak, Lüleburgaz İlçe Milli Eğitim Müdürü Nedim Çetin, Lüleburgaz İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Abuzer Sağdıç, kurum müdürleri, Ticaret ve Sanayi Odası Özel Eğitim Uygulama Merkezi Okul Aile Birliği Başkanı Sibel Uzunlar, okul personeli, Lüleburgaz Ticaret ve Sanayi Odası Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi idaresi ve idaresi, öğrenci velileri katıldı. Program kapsamında konferans salonunda seminer verildi. Seminer öncesinde öğrenciler tarafından hazırlanan sera yerinde incelendi. 800 ile 1000 Doğumda Bir Rastlanıyor Konferans salonundaki programda Şehit Rüstem Resul Perçin Özel Eğitim Uygulama Merkezi, İş Eğitim Uygulama Merkezi ve Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Barboros Görkem Şinikoğlu down sendromu hakkında bilgi verdi. Şinikoğlu konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Down sendromu, trizomi 21, genetik düzensizlik sonucu insanın 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozomun mutasyona uğraması sonucu ortaya çıkan genetik bir bozukluktur. Genelde karşımıza çıkan tabloda sık zihinsel kavramada ki bozukluklar, fiziksel gelişimindeki tipik görünümünde farklı olmasıyla ilişkilendiriliyor. Gebelik sırasında da doğumda tanımlanabilen bir rahatsızlık. Her 800 ile bin doğumda bir rastlanabiliyor. Tipik yüz siması, normal kromozom sayısına sahip olan bazı insanlar da görülebiliyor. Down sendromlu çocuklarımızın beden dili daha elastik bir yapıda. Down sendromunun sağlığa getirdiği sorunların başında ise konjenital kan yetmezlikleri oluyor. Sağlıklı bir insanın vücudunda ki her hücrede 46 tane kromozom var. Yani 23 tane anneden alıyoruz. 23 tane babadan alıyoruz. 46 kromozom sonucunda bizin annemizin ve babamızın bizi dış görünüşümüz, göz rengimiz, saçların dökülmesinden tutunda boyumuza kadar birçok karakterize eden kromozom dizisinden meydana geliyoruz. Down sendromlu bebeklerinde hücrelerinde 47 kromozom oluyor. Fazladan bulunan kromozom vücut kromozomlarının yanında bulunuyor. 35 yaşından sonra doğum yapan kadınların çocuklarında görülme olasılığı daha yüksek.” “Lüleburgaz’ı Birleşmiş Milletler’de Temsil Etmek İstiyoruz” Dünya Down Sendromu Organizasyonu’nun Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen 2009 senesinde tüm Dünya‘da kurulan tüm Dünya’da küresel bir şekilde down sendromlu bireylerin eğitim, öğretimi ve desteklenmesini araştıran bir organizasyon ve kuruluş olduğunu söyleyen Şinikoğlu, “Down sendromu uluslar arası tüm insanlar için yaşam kalitesini dünyanın dört bir yanından gelen birey ve organizasyonlardan oluşan bir uluslararası yardım kuruluşu. Dünya Down Sendromu Günü de her yıl 21 Martta görülen küresel bilinçlendirme günü. Dünya’da ki tüm ülkelerin akredite Dünya haritasında bayraklarını sergilemesi söz konusu. Geçen yıl bizim bayrağımızın haritada olmadığını fark ettik. Şimdi haritadaki bayrağa tıkladığınızda Türkiye +1 Fazlayız Lüleburgaz çıkıyor. Önümüzdeki sene Lüleburgaz’ı, Türkiye’yi Birleşmiş Milletler’de temsil etmek istiyoruz.” dedi. “İyi Ki Yaşadık Diye Sevineceğiz” Barboros Görkem Şinikoğlu’nun konuşmasının ardından Ticaret ve Sanayi Odası Özel Eğitim Uygulama Merkezi Okul Aile Birliği Başkanı Sibel Uzunlar da konuşma yaptı. Uzunlar konuşmasında duygularını şu ifadelerle paylaştı: “Takvimlerden habersiz, geçen yılların peşinden koşmayan kimi zaman yorgun kimi zaman isyankar bazen aynalara bakmayı unutan annelerin evlatlarıdır bizim çocuklarımız. Onlar sadece gelişim basamaklarını farklı tırmanıyorlar. Biz üç-beş kelimeyle yaşar ve anlatırız bu hayatı. Onlar bu dünya hiç korkmadan gelmişler, nefes almak istiyorlar. Yüzlerinde bitmek bilmeyen bir gülümseme var. Biz olmak onların doğasında var. Korkmak değil cesur olmamız gerekir. Bu zihinsel engelli çocukların annesi olarak her şey bitti değil. İyi ki yaşadık diye sevinmeliyiz.”